DELİLER TERK ETTİĞİ GÜN ŞEHİRLER YOK OLACAK…!

DELİLER TERK ETTİĞİ GÜN ŞEHİRLER YOK OLACAK…!
DELİLER TERK ETTİĞİ GÜN ŞEHİRLER YOK OLACAK…!

Translate

24 Kasım 2013 Pazar

Öncesi ve sonrası.. :)

Erkekler traş olduktan sonra ortaya çıkan

21 Kasım 2013 Perşembe

Dünyayı güzel görmenin yolu..


“Eğer bir şeyi bütün olarak görebilirsen, hep güzelmiş gibi görünür. Gezegenler, yaşamlar.. Ama yakından bakıldığında bir dünya yalnızca toz ve kayadan oluşur. Günden güne yaşam daha da zorlaşır, yorulursun, ritmi kaçırırsın. Uzaklığı ararsın, ara vermeyi…
Dünyanın ne kadar güzel olduğunu görmenin yolu, onu ay gibi görmekten geçiyor. Yaşamın ne güzel olduğunu görmenin yolu ölümün bakış açısından bakmaktan geçiyor.”

Mülksüzler, Ursula K. Le Guin

İnsanlık ağır acılarla sınandı.

Dünyada insanlar acı çekiyor çok büyük acılar.Susan,duymayan,görünene gözlerini kapatanlar yüzünden.

Niyetler belli ! belirsiz !

Bu kaos bitmeli.Yeni bir şeyler yapılmalı!

Yeni bir düzen yeni bir yaşam.

 Yeter ki yeni eskinin hırpalanmış lığını, parçalanmışlığını kan kokusunu kapatacak  yetenekte olsun.

Ölüm vadisinin çocukları Batı yakasında ki yaşdaşları gibi insanca,çocukça yaşama haklarını kullanabilsinler.

Dini ırkı ne olursa olsun insanlık ağır acılarla sınandı. Şidettle devam ediyor.. Bizimkiler/Sizinkiler hala devam ediyoruz biz de (?) !

İçinde olduğumuz sıkıntılı şu günlerde, var olan gerçeklerle yüzleşmek yerine yalanlara sığınmak bizi içinden çıkamayacağımız
durumlara hızla çekiyor..

20 Kasım 2013 Çarşamba

Dış kaynaklı özellikler

"Sevgi kapımı çalmadığına göre güzel değilim" diyenlerin vay haline ! Sevgi, kapılarını çalmış olsa da kendilerini Sevgi’yi buyur etmeye hazır hissetmedikleri için kapılarını açmamışlardır. Aslında hazır olmalarına rağmen daha da süslenmeye çalışmışlardır. 

Sevgi’nin en büyük arzusu özgünlük olmasına rağmen, başkalarını taklit etmeye çalışmışlardır. Dış kaynaklı bir şeyleri yansıtmaya çabalarken içlerinden gelen kuvvetli Işık’ı unutmuşlardır… - Paulo COELHO -

19 Kasım 2013 Salı

Hangi kurdu besliyor sunuz?

Cherokee kabilesinin yaşlılarından biri hayat, AŞK ve evlilik üzerine konuşurken şunları söylüyor:

15 Kasım 2013 Cuma

Yaratılanların tümü aynıdır.

Benim gibi olanın, benden daha noksanı yoktur.
Yaratılanların tümü aynıdır.
Kimse, 'ben senden daha çok sevilerek var edildim' diyemez.

Ki derler, şuurunu yitirmişler..

12 Kasım 2013 Salı

Çocuklar hayatla birlikte akarlar


Çocuklar cesurdur, korku duyuları henüz bilinçaltlarına
ebeveynleri tarafından yerleştirilmemiştir. Rahatça risk alabilirler.
Ağaca tırmanırken düşüp bacaklarını kırabileceklerini
düşünmezler bile. Coşkuyla ve hevesle daldan dala atlayıp
du
rurlar... Bir kez daha ve hep bir kez daha...


Onlar var olmaktan dolayı sonsuz mutludurlar. Evrenle
ve doğayla da aynı sonsuz uyumu yaşarlar. Hayatla birlikte
ahenk içinde akarlar. Direnmezler, diretmezler, savaşmazlar,
küsmezler.


Alıntı: Yelda Cumalıoğlu/Aşkolsun = Çocuklar Üzerine

10 Kasım 2013 Pazar

hiçbir yere ait değildirler.

"Zamansız doğmuş insanlar vardır; ülkesiz, sınıfsız ve geleneksiz doğmuş insanlar vardır. Yaşamı tek başına sürdürmeyi seçenler değil tam olarak; sürgünler, gönüllü sürgünler. Bunlar her zaman da duygusal değildir; belirli bir şeye ait değildirler yalnızca -yani hiçbir yere ait değildirler."

Henry Miller

8 Kasım 2013 Cuma

Öyle yaşa işte!


Her zaman bir kitabın sonuna yaklaşır gibi yaşa 
Lunaparkta kaybolmuş gibi yaşa 
Oyuncak dükkanında kaybolmuş çocuğun iştahıyla yaşa 
Kaybolmuşluğu unut, etrafına bak! 


Yüzmek gibi yaşa, boğulmak gibi değil 

Uçmak gibi yaşa, düşmek gibi değil 
Kuş sesleriyle bir ağacın gölgesinde uzanır gibi yaşa 
Kaşık kaşık çikolata yeyip ellerini beyaz tişörtüne silen çocuk gibi yaşa 
Saatlere bakmadan yaşa 
Beklemeden yaşa 
Yorulmadan yaşa 
Bir tırtılın kelebek olma hayali vardır, 
Senin de bir hayalin olsun. 
Öyle yaşa işte! 
Boynu bükük soru işaretlerini boş ver. 
Dik ünlemlerin var. 
Noktaları at çöpe, kucak dolusu virgül getirdim sana. 
Tanrı'nın sana uzattığı beyaz kağıdı geri çevirme... 
Yani diyorum ki: 
Yaşa da, 
Nasıl yaşarsan yaşa! 

|Mornie Menel

Kendileri için ağlıyorlar


İnsanoğlu çok acımasız. Birini ele geçirdi mi didik didik ediyorlar -hem de hep sevgi ve aşk adına.Ve sonra o ölünce de, diğerleri bitmez talepleriyle ölümüne neden olunca, onlara katlanamayıp öte dünyaya göçünce de -karakteri zayıftı, dayanamadı diyip çıkıyorlar.
Gözyaşlarına boğuluyorlar, avaz avaz ağlıyorlar ama senin ölümüne üzüldüklerinden değil! Kendileri için ağlıyorlar, oyuncaklarını kaybettikleri için!...

Bir Başka Ülke - James Baldwin

7 Kasım 2013 Perşembe

Televizyon var oldukça hayatlar yok oldu..


''Televizyon gerçek değildir! Televizyon lanet olası bir lunaparktır. Televizyon bir sirktir, karnavaldır, gezici akrobatlar takımıdır, masalcılardır, dansçılardır, şarkıcılardır, hokkabazlardır, aslan terbiyecileridir ve futbolculardır.Biz eğlence dünyasındayız. Ama sizler, sabahtan akşama kadar, her yaştan, her renkten, her dinden insan başına oturuyorsunuz. Bildiğiniz tek şey bizleriz. Burada döndürdüğümüz ilizyonlara inanmaya başladınız ve televizyondakilerin gerçek kendi hayatlarınızın ise hayali olduğunu düşünmeye başladınız.


Televizyon ne derse onu yapıyorsunuz. Onun gösterdiği gibi giyiniyorsunuz. Onun gösterdiklerini yiyorsunuz. Çocuklarınızı onun dediği gibi yetiştiriyorsunuz!... hatta onun dediği gibi düşünüyorsunuz.

Perdenin arkasındaki adamların istediği en son şey, bilinçlenmiş ve düşünme yetisine sahip bir toplum. Bu yüzden ki düzmece bir yaşam, sürekli olarak din, medya ve eğitim yoluyla bizlere sunuluyor. İlginizi dağıtmak ve sizi her şeyden habersiz bırakmak istiyorlar. Ve gerçekten de bu işi iyi yapıyorlar.''

Noksanlıkla eksiklik, senin beyninde..

Erkek dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde, 
Hak'kın yarattığı her şey yerli yerinde. 
Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok, 
Noksanlıkla eksiklik, senin görüşlerinde ...


Hacı Bektaşı Veli

Başımıza ne gelirse gelsin değerimizi asla kaybetmeyiz.


Meşhur bir hatip konuşmasına 100 dolarlık bir banknotu elinde tutarak başladı.

- Bu 100 dolarlık banknotu kim ister? diye sordu.
Salonda eller tek tek havaya kalktı.
- Tamam. Bu 100 doları içinizden birine vereceğim, ama önce lütfen müsaade edin, dedi ve banknotu iyice buruşturduktan sonra tekrar sordu:

- Hâlâ kim istiyor?

5 Kasım 2013 Salı

Böyle yapmasam ?

Kırılgan bir çocuğum ben
Yüreğim cam kırığı
Bütün duygulardan önce
Öğrendim ayrılığı
Saldırgan diyorlar bana
Oysa kırılganım ben
Gözyaşlarım mücevher
Saklıyorum herkesten
Ürküyorlar gözümdeki ateşten
Ürküyorlar dilimdeki zehirden
Ürküyorlar o dur durak bilmeyen
gözükara cesaretimden
Diyorlar: Bir yanı sarp bir uçurum,
Bir yanı çılgın dağ doruğu.
Oysa böyle yapmasam ben
Nasıl korurum içimdeki çocuğu?
Bir yanım çılgın nar ağacı
Bir yanım buz sarayı.

MURATHAN MUNGAN

 




3 Kasım 2013 Pazar

çığlığın senin olsun

Bana kendi dilinden bir şarkı söyle 
Kimin adına olursa olsun 
Yeter ki çığlığın senin olsun 
Sesine dökülsün isyanın 
Sesin sel olsun bağırsın 

Bana birşeyler söyle 
Ama kendi dilinden olsun 
Belki anlamam dediğini 
Ama senin dilinden olsun

Yılmaz Güney

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı