Bugüne kadar yetişmiş en büyük meyve hangisidir?
Bu sorunun yanıtı kestirmeden verilebilir. Fakat bir meyvenin en çok ne kadar büyüyebileceği sorusu bitki biyologlarını meşgul eden konulardan biri olmaya devam ediyor.
Geçen yıl bu konuda yeni bir araştırmanın sonuçları yayımlandı. Bu araştırma dev
meyvelerin içinde olup bitenlere ışık tutmakla kalmıyor, bitkilerin bu çoğunlukla tatlı meyveleri nasıl ürettiği konusunda öğrenmemiz gereken çok şey olduğunu da gösteriyordu.
Bugüne kadar bilinen en büyük meyve balkabağıdır. 1056 kg ile 2014’te rekor kıran bu meyve doğal ortamda değil, insan tarafından yetiştirilmiştir.
Bu ucube meyve ilk bakışta göründüğü kadar garip değil aslında.
Dev meyveler dalında o kadar çok rekor kırılıyordu ki Harvard Üniversitesi’nden bilim insanları bu konuyu araştırmaya karar verdi.
2012’de Massachusetts yakınlarında bir balkabağının 913 kg ile rekor kırması dikkatlerini çekmiş, bu kadar büyük bir meyve üretmenin nasıl mümkün olduğu araştırılmıştı.
Bu dev balkabağı türünün farklı cinsleri bulunuyor. Atlantik Devi adlı günümüz balkabağından önceki rekor ise 1904-1976 tarihleri arasında Mamut balkabağına aitmiş.
Fakat aradaki yıllarda bu balkabağının tohumları başka Mamut türleriyle melezlendiği için tam olarak asıl kaynak türü bulmak imkansız hale gelmiştir.
Bu dev meyvelerin kullanımı sınırlıdır. Yüzde 98 su içeren bu meyvelerde şeker ve nişasta oranı düşük olduğu için fazla tatlı değildir.
Bazıları bu balkabaklarını yemekte, ancak daha çok dekoratif amaçlı ya da balkabağı kayığı gibi yeni ürünlerin üretilmesinde kullanılmaktadır.
Dev meyve üretmek amacıyla bitki başına bir meyve bırakıldığı için tarladan daha iyi verim alma yöntemi olarak buna başvurulması ekonomik olmayacaktır.
Ancak uzmanlar balkabağının, meyvenin büyüme şeklini anlamak için iyi bir araç olduğunu belirtiyor.
Araştırmacılar dev balkabağının anatomi ve fizyolojisini eski türlerle karşılaştırarak bunların neden dev meyveler ürettiğini bulmaya çalıştı.
Bitkinin su ve şeker taşıyan dolaşım sistemi üzerinde duruldu. Şeker, meyvenin büyüme sürecinde kullanılan karbonu sağlıyordu.
Bitkinin sapında bulunan ve bu besinlerin taşındığı floem adlı yapıların değişmesi ya da besinlerin daha hızlı aktarılması söz konusu değildi. Bu bitkilerde sadece bunların sayısının daha fazla olduğu görüldü.
Araştırmanın sonuçları Plant, Cell & Environment adlı dergide yayımlanmıştı. Makalede belirtildiğine göre, bu balkabaklarının dev meyvelerine fazla miktarda karbon taşımak için daha çok sayıda floem oluşturması, bitkilerin kök, yaprak, meyve gibi farklı kısımlarına ne miktarda karbon pompaladığı konusuna ışık tutuyor.
Asıl merak edilen konulardan biri de bir bitkinin kaç tane floem üretebileceğine dair herhangi bir limitin olup olmadığını bulmak.
Ayrıca meyvelerin en çok ne kadar büyüyebileceği sorusunun cevabını da henüz bilmiyoruz.
Uzmanlar meyvenin büyümesine son veren şeyin ne olduğunu araştırıyor. Floem meyvenin büyüme oranını sınırlarken, belli bir büyüklüğe ulaştığında büyümeyi durduran başka bir faktör devreye giriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder