DELİLER TERK ETTİĞİ GÜN ŞEHİRLER YOK OLACAK…!

DELİLER TERK ETTİĞİ GÜN ŞEHİRLER YOK OLACAK…!
DELİLER TERK ETTİĞİ GÜN ŞEHİRLER YOK OLACAK…!

Translate

21 Kasım 2010 Pazar

Siyasi Komedi

SİYASETÇİLER BİRER BEYAZ GÜVERCİNDİR, IŞIKTIR…

Siyasetçi ikiye ayrılır, birincisi: “işin sevdalısı”, ikincisi: “koltuk sevdalısı” dır. Biz, işin sevdalılarına dokunma*****, koltuk sevdalılarıyla şöyle bir oynaşalım…

Siyasetçiler birer beyaz güvercindir… Her biri bembeyaz, çift kanatlı beyaz bir güvercin… Seçim zamanı yere inip elimizden yerler yemleri, çok sempatiklerdir. Lakin seçim sonrası göklere çıkınca, ah işte o zaman kafamıza pisleyiverirler.

Siyasetçiler birer diplomadır… “Dayısı bakan”, “amcası milletvekili” üniversitesini bitirenler alırlar bu diplomayı. Ne doktorlar, ne mühendisler üniversite mezunu olup da işsiz kalır da, “dayısı bakan” üniversitesinden mezun olanlar her alanda iş buluverirler bu memlekette.

Siyasetçiler birer serseridir, sokak çocuğudur… Ağızları çok pistir, ne kadar ağza alınamayacak söz varsa hepsini söylerler birbirlerine. Birbirlerine kafa atarlar, yumruk atarlar, hatta silah çekerler. Çekilen silah geriye sokulur mu? Vurup öldürürler, kabadayıdır siyasetçiler.

Siyasetçiler birer açtır… Önlerindeki yemeğin ne kadar lezzetli olduğunu anlatmaktan o yemeği bir türlü yiyemezler. Çevresindeki insanlara bunları anlatmaktan onları da açlıktan öldürüverirler. Yemek çok lezzetlidir, ama bir türlü yenmez. İcraat açıdır siyasetçiler…

Siyasetçiler birer aşırı çalışkandır… O kadar çok çalışırlar ki, gecelerini gündüz edeler. Ondan olacak ki; gündüzleri yorgunluktan mecliste sızıverir siyasetçiler.

Siyasetçiler birer futbolcudur… Önlerindeki topu bir oraya, bir buraya atarlar… Artistik hareketler yapıp halkın gözünü boyarlar, ama bir türlü gol olmaz o top, hep ofsayda takılır. Eğer gol olmuşsa, bilin ki penaltıdan atmışlardır. Transferleri de meşhurdur. Bir seçimde bu partiden, bir seçimde diğer partiden aday olurlar. Ağızlarının bozuk olduğundan bahsetmiştik ya, bunun içinde “dönek” derler birbirlerine.

Siyasetçiler birer alzheimer hastasıdır. Seçim zamanı halk akıllarına gelir birden, hiç üşenmez kapı kapı dolaşırlar. Koltuğa oturdular mı, ah işte kör olası hastalık, bu unutkanlık hastalığının pençesine düşüp unutuverirler halkı ve orada ne için bulunduklarını bile unuturlar bazen.

Siyasetçiler birer bozuk plaktır… Seçim zamanlarında, ya da halkın onlardan ümidini kestiklerini anladıkları anda hep aynı şeyleri tekrarlayıp dururlar. Sorunlara çözüm bulma vaatleri verirler. O çözümler hiç bulunmaz ve her seçimde aynı sorunlardan oy toplarlar. Bozuk plak gibi her seçimde aynı şeyleri tekrarlarlar.

Siyasetçiler birer mengenedir… Halk seçim zamanı bu mengenelere oy atar ve mengenelere ellerini verip, kollarını kurtaramazlar.

Siyasetçiler birer korsan severdir… Dini bile korsanlaştırırlar, din istismarcılarıdır, din üzerinden siyaset yaparlar ve sahte dincilerdir!

Siyasetçiler birer ışıktır, mum ışığı… O ışıkta ancak yatsıya kadar dayanabilir.
—Söz meclisten içeri—



TURGAY ÇUMAK (DEMOKRAT GAZETESİ KÖŞE YAZARI)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı