Birbirlerinde var olmak için konuşurlar..
Konuştukça yok olurlar...
(?)..
— DeliMiDeli (@Mi_DeliMiDeli) 19 Aralık 2014
18 Aralık 2014 Perşembe
Konuştukça yok olurlar..
28 Kasım 2014 Cuma
Bilgisayar - İnternet - Bilim Teknoloji Tasarım Dünyası: Gözlerimiz neden yüzün ön tarafında..?
Bilgisayar - İnternet - Bilim Teknoloji Tasarım Dünyası: Gözlerimiz neden yüzün ön tarafında..?: Gözlerimiz Neden Yanda Değil Önde? Gözlerimiz neden diğer hayvanlarınki gibi başımızın yan tarafında değil de öne bakıyor? Bunun bir n...
Computer - Internet Technology Design World --------------- Bilim ve Toplum - Bilim ve Teknik -- --------sosyal medya, ------facebook, Instagram, internet, Pinterest, sosyal medya, Twitter, vine------ internet,oyun,bilgisayar,bilişim,Programlama, Network,Msn,Yahoo,messenger,Gmail,Hotmail,Cep, İPhone,Android
Computer - Internet Technology Design World --------------- Bilim ve Toplum - Bilim ve Teknik -- --------sosyal medya, ------facebook, Instagram, internet, Pinterest, sosyal medya, Twitter, vine------ internet,oyun,bilgisayar,bilişim,Programlama, Network,Msn,Yahoo,messenger,Gmail,Hotmail,Cep, İPhone,Android
30 Ekim 2014 Perşembe
Deli Kadınlar Güzel Severler!..
Deli kadınlar dümdüz kadınlardır.
Hileye hurdaya ihtiyaç duymazlar. Sizden bir şey istediğinde hiçbir ayak oyununa ya da hesaplamaya gerek duymadan ister….!
Bir şeyi reddettiğinde de bunu yine aynı düzlükte reddeder.
Onu asla ikna edemezsiniz..!
Çünkü sizin dünyanızın gücü onu ikna etmeye yetmez..!
Dedim ya; zaman mutlaka deli kadını haklı çıkaracaktır.
Para, pul, kariyer, kimlik, ulus, sınır…, ev, mal, mülk vs.umurunda olmaz……!
Bu açıdan ulussuzdurlar onları dünyanın neresinde görürseniz görün şıp diye tanırsınız.
Hileye hurdaya ihtiyaç duymazlar. Sizden bir şey istediğinde hiçbir ayak oyununa ya da hesaplamaya gerek duymadan ister….!
Bir şeyi reddettiğinde de bunu yine aynı düzlükte reddeder.
Onu asla ikna edemezsiniz..!
Çünkü sizin dünyanızın gücü onu ikna etmeye yetmez..!
Dedim ya; zaman mutlaka deli kadını haklı çıkaracaktır.
Para, pul, kariyer, kimlik, ulus, sınır…, ev, mal, mülk vs.umurunda olmaz……!
Bu açıdan ulussuzdurlar onları dünyanın neresinde görürseniz görün şıp diye tanırsınız.
28 Ekim 2014 Salı
Teşekkür etmek…?
“Teşekkür etmek…”?
“Sıfır maliyetle dünyanın en karlı yatırımıdır teşekkür etmek. Basit bir minnet ifadesi, emeklerin karşılığı olarak, maddi değer içermeyen bir ödeme.
Tamam, kabul. Hayatımız dayanılmaz sıkıntılarla geçiyor.
Sorunlar büyük… İşsizlik, pahalılık, terör ve hayallerin asla vücut bulmadığı bir yaşam alanı. Tarifi imkansız bir stres fırtınası altında yaşıyoruz!
Saygı Nedir? Saygı hakkında
Saygı bir insana , insanın onuruna yaraşır şekilde davranmaktır.
Saygı başkalarına size davranmalarını istediğiniz şekilde davranmaktır.Birine ‘’Senden hoşlanmıyorum ama sana…
Saygı bir insana , insanın onuruna yaraşır şekilde davranmaktır.Saygı başkalarına size
26 Eylül 2014 Cuma
Tarihi Kareler, Tarihi Fotoğraflar
Siyah insanlar yüzerken havuza asit döken, ırkçı ve zalim otel sahibi, 1964
Tarihi Kareler, Tarihi Fotoğraflar
Tarihi Kareler, Tarihi Fotoğraflar
Hiçbir kitapta göremeyeceğiniz tarihi kareler
20 Eylül 2014 Cumartesi
‘Yardım’ istiyorsun. İşte sana yardım.
Korkacak hiçbir şey yok.
“Yolculuğun” tadını çıkar.
İzle.
Dinle.
Duy.
Senin AYUASKA bilincin ‘Normal Bilinçten’ daha mı mantıklı?
Kimin ‘Normal Bilinci’?
Neden döndün?
Neden beni gördüğüne bu kadar şaşırdın?
Benim adımlarımda ilerliyorsun.
Senin yolunu biliyorum.
Ve evet, sanırım o bölgeyi senden daha iyi biliyorum.
Bildiklerimi sana aktarabilmek için konuşmayı birden fazla kez denedim.
Dinlemedin ya da dinleyemedin.
‘Görmediğin bir şeyi birisine anlatamazsın.’
der Hasan Sabbah için
Brion Gysin.
Şimdi dinliyor musun?
Bu mektubun birlikte yolladığım kopyasını al.
Satırları kes.
Satır birle satır üçü,
satır ikiyle satır dördü üst üste getirecek şekilde,
bölümleri yeniden düzenle.
Şimdi yüksek sesle oku,
“Yolculuğun” tadını çıkar.
İzle.
Dinle.
Duy.
Senin AYUASKA bilincin ‘Normal Bilinçten’ daha mı mantıklı?
Kimin ‘Normal Bilinci’?
Neden döndün?
Neden beni gördüğüne bu kadar şaşırdın?
Benim adımlarımda ilerliyorsun.
Senin yolunu biliyorum.
Ve evet, sanırım o bölgeyi senden daha iyi biliyorum.
Bildiklerimi sana aktarabilmek için konuşmayı birden fazla kez denedim.
Dinlemedin ya da dinleyemedin.
‘Görmediğin bir şeyi birisine anlatamazsın.’
der Hasan Sabbah için
Brion Gysin.
Şimdi dinliyor musun?
Bu mektubun birlikte yolladığım kopyasını al.
Satırları kes.
Satır birle satır üçü,
satır ikiyle satır dördü üst üste getirecek şekilde,
bölümleri yeniden düzenle.
Şimdi yüksek sesle oku,
21 Ağustos 2014 Perşembe
Her birimiz yıldız tozuyuz..
Müthiş olan şu ki, vücudumuzdaki her bir atom patlayan bir yıldızdan geliyor. Ve sol elimizdeki atomlar da muhtemelen sağ elimizdekilerden farklı bir yıldızdan geliyor. Fizik konusunda bildiğim en şiirsel şey bu: Her birimiz yıldız tozuyuz. Yıldızlar patlamasaydı burada olamazdık. Çünkü evrim için önemli olan karbon, azot, oksijen, demir vs. bütün elementler zamanın başlangıcında oluşmamıştı. Bunlar yıldızların nükleer fırınlarında oluşmuştu ve vücudumuza girebilmelerinin tek yolu yıldızların patlayacak kadar kibar olmalarıydı. O yüzden İsa'yı falan boşverin. Bugün burada olmamızı yıldızların ölmesine borçluyuz.
Lawrence Krauss
Lawrence Krauss
15 Ağustos 2014 Cuma
Deliler Kasabası
( #QRockStationLisT #_QRocK_ ) pic.twitter.com/p5RTK1CzS8
— Ⓠ ᴙ ø ɔ K (@_QRocK_) 14 Ağustos 2014
Onlar oluşurlar...
Tanıdığım en güzel insanlar, yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi ve kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş romantik ve eylemci insanlardır.
Bu kişiler yaşama karşı geliştirdikleri kendine has takdir, direniş, duyarlılık ve anlayışla; şefkat, nezaket, bilgelik ve derin sevgiden kaynaklanan bir ilgi ve sorumlulukla doludurlar.
Ve bu güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar;
onlar oluşurlar...
Elisabeth Kubler Ross
Bu kişiler yaşama karşı geliştirdikleri kendine has takdir, direniş, duyarlılık ve anlayışla; şefkat, nezaket, bilgelik ve derin sevgiden kaynaklanan bir ilgi ve sorumlulukla doludurlar.
Ve bu güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar;
onlar oluşurlar...
Elisabeth Kubler Ross
4 Ağustos 2014 Pazartesi
Büyükler sayılardan hoşlanır.
Büyükler sayılardan hoşlanır. Onlara yeni bir dostunuzdan söz açtınız mı, hiçbir zaman size önemli şeyler sormazlar.
Hiçbir zaman: ” Sesi nasıl? Hangi oyunu sever? Kelebek toplar mı?” diye sormazlar. “Kaç yaşındadır? Kaç kardeşi var? Kaç kilodur? Babası kaç para kazanır?” diye sorarlar.
Ancak o zaman tanıdıklarını sanırlar onu. Büyüklere: “Pembe kiremitten bir ev gördüm, pencerelerinden sardunyalar, damında güvercinler vardı” derseniz, o evi bir türlü gözlerinin önüne getiremezler. Onlara: “Yüz bin franklık bir ev gördüm” demeniz gerek. O zaman: “Aman ne güzel!” diye bağırırlar.
Küçük Prens
2 Ağustos 2014 Cumartesi
KANSER diye bir hastalık yok!..
Şunu bilin ki, KANSER diye bir hastalık yok!.. Kanser, sadece vitamin B17 eksikliği!...
Başka bir şey değil!..
Kemoterapi, ameliyat veya değişik ağır haplar almanıza gerek yok!..
Düşünün bir zamanlar denizciler, çok sayıda niçin öldüler?
İSKORBÜT denilen hastalığa yakalanıyorlardı...
Çok sayıda insan öldü...
ve bazıları da bundan çok büyük PARA ve gelir elde etti!..
Sonra ne buldular?..
Meğer İskorbüt sadece vitamin C eksikliği imiş!..
Yani hastalık bile değil!...
KANSER de öyle!...
KANSER SANAYİSİ var artık!..
Başka bir şey değil!..
Kemoterapi, ameliyat veya değişik ağır haplar almanıza gerek yok!..
Düşünün bir zamanlar denizciler, çok sayıda niçin öldüler?
İSKORBÜT denilen hastalığa yakalanıyorlardı...
Çok sayıda insan öldü...
ve bazıları da bundan çok büyük PARA ve gelir elde etti!..
Sonra ne buldular?..
Meğer İskorbüt sadece vitamin C eksikliği imiş!..
Yani hastalık bile değil!...
KANSER de öyle!...
KANSER SANAYİSİ var artık!..
Siz neyle düşünürsünüz ...?
Kızılderili kabile reisine bütün beyazlara neden deli gözüyle baktığını sordum ...
Kafalarıyla düşündüklerini söylüyorlar! diye cevapladı ...
Tabiki öyle yapacaklar ...!
Dedim şaşırarak ...
Siz neyle düşünürsünüz ...?
Kalbini göstererek Burasıyla ...!
Dedi ...
Uzun bir süre susup düşündüm ...
Hayatımda ilk defa biri bana gerçek beyaz adamın resmini çizmişti ...
* Carl Gustav Jung
Kafalarıyla düşündüklerini söylüyorlar! diye cevapladı ...
Tabiki öyle yapacaklar ...!
Dedim şaşırarak ...
Siz neyle düşünürsünüz ...?
Kalbini göstererek Burasıyla ...!
Dedi ...
Uzun bir süre susup düşündüm ...
Hayatımda ilk defa biri bana gerçek beyaz adamın resmini çizmişti ...
* Carl Gustav Jung
24 Temmuz 2014 Perşembe
Saç, beynin alıcı ve verici özelliğini artırır.
SAÇ DEYİP GEÇMEYİN
Saç bir görüşe göre anten vazifesi görür, yani beynin alıcı ve verici özelliğini artırır. Beyin bu sayede çevresindeki hatta uzağından gelen bilgi ve dalgaları algılar, ayrıca kendisi de dışarıya daha kolay yayın yapar.
Maneviyatı güçlü bazı mistik kişilerin, hayatlarının belli dönemlerinde uzun saçlı olmalarının bir sebebi de budur. Saçı, sinir sisteminin uzantısı olarak görenler de vardır. bu görüşe göre saç, çevresinden aldığı dalga formundaki bilgileri beyin köküne, limbik sisteme ve neokortekse iletir.
Vietnam savaşı sırasında Amerikan ordusu, kızılderililer arasında iz sürme konusunda olağanüstü
15 Temmuz 2014 Salı
İç rahatlığıyla yaşamak!..
Hayatını o şekilde yaşa ki ;
Her an kendi elini sıkabilesin
Ve her gün faydalı olan,
Hiç olmazsa bir şey yap ki ;
Gecelerin yaklaşırken
Örtüleri üzerine çekip kendi kendine
''Ben elimden geleni yaptım'' diyebilesin...
Shakspeare
Her an kendi elini sıkabilesin
Ve her gün faydalı olan,
Hiç olmazsa bir şey yap ki ;
Gecelerin yaklaşırken
Örtüleri üzerine çekip kendi kendine
''Ben elimden geleni yaptım'' diyebilesin...
Shakspeare
9 Temmuz 2014 Çarşamba
Yaşamı bilgisayarlarına döşeyenler..
Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar,
Size sesleniyorum!
Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini?
Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını?
İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza?
Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız? Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir? Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman?
Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını?
Size sesleniyorum!
Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini?
Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını?
İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza?
Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız? Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir? Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman?
Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını?
4 Temmuz 2014 Cuma
Sağ Yumruğu ve Sol Yumruğu Sıkmanın Faydaları
Amerikalı Bilim adamlarının yaptığı araştırmanın sonuçları oldukça ilginç. Sağ yumruğu 90 saniye boyunca sıkmanın hafıza oluşumuna yardımcı olduğu, sol yumruğu 90 saniye sıkmanın sonucunda ise hatırlama kabiliyetinin geliştiği ve bu uygulamanın hatırlamaya yardımcı olduğu tespit edildi.
50 yetişkin ile yapılan deneyde, kişilerin bu yolla uzun bir kelime listesini hatırlamaya çalışırken daha iyi performans sergilediği görüldü.
Araştırmacılar, yumruk sıkmanın beyinde hafıza ile ilgili bazı özel bölgeleri harekete geçirdiğine inanıyor.
29 Haziran 2014 Pazar
16 Haziran 2014 Pazartesi
Hiçlik makamı
Nasrettin Hoca'ya sormuşlar:
“Kimsin?”
“Hiç” demiş Hoca, “Hiç kimseyim.”
Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca:
“Sen kimsin?”
“Mutasarrıf” demiş adam kabara kabara.
“Sonra ne olacaksın?” diye sormuş Nasrettin Hoca.
“Herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam.
“Daha sonra?” diye üstelemiş Hoca.
“Kimsin?”
“Hiç” demiş Hoca, “Hiç kimseyim.”
Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca:
“Sen kimsin?”
“Mutasarrıf” demiş adam kabara kabara.
“Sonra ne olacaksın?” diye sormuş Nasrettin Hoca.
“Herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam.
“Daha sonra?” diye üstelemiş Hoca.
14 Haziran 2014 Cumartesi
Önemli olan nedir?
Hazır olun ya da olmayın, bir gün sona geleceksiniz. O gün geldiğinde Zenginliğiniz, hıncınız kininiz, öfkeleriniz, hayal kırıklarınız, umutlarınız, tutkularınız, planlarınız ve yapmak istediklerinizin hiçbir önemi kalmayacak....
Öyleyse önemli olan nedir?
Yaşadığımız günlerin değeri neyle ölçülür.
- Önemli olan, ne aldığınız değil, ne verdiğinizdir.
- Önemli olan, öğrendikleriniz değil, öğrettiklerinizdir.
Öyleyse önemli olan nedir?
Yaşadığımız günlerin değeri neyle ölçülür.
- Önemli olan, ne aldığınız değil, ne verdiğinizdir.
- Önemli olan, öğrendikleriniz değil, öğrettiklerinizdir.
4 Haziran 2014 Çarşamba
26 Mayıs 2014 Pazartesi
Herkes deli gibi mutluluğu arıyor..
500 kişi bir seminerdeydi. Birden konuşmacı durdu ve bir grup çalışması yapmaya karar verdi. Herkese bir balon vererek başladı. Herkes gazlı kalemle balonuna adını yazmalıydı. Sonra bütün balonlar toplandı ve bir odaya kapatıldı.
Katılımcılar odaya alındı ve 5 dakika içinde üzerine isimlerini yazdıkları balonu bulmaları söylendi. Herkes deli gibi kendi adını aramaya başladı, insanlar çarpıştılar, bir birlerini ittirdiler, tamamen bir kaos ortamı oluştu.
5 dakikanın sonunda kimse kendi balonunu bulamamıştı.
Katılımcılar odaya alındı ve 5 dakika içinde üzerine isimlerini yazdıkları balonu bulmaları söylendi. Herkes deli gibi kendi adını aramaya başladı, insanlar çarpıştılar, bir birlerini ittirdiler, tamamen bir kaos ortamı oluştu.
5 dakikanın sonunda kimse kendi balonunu bulamamıştı.
Etiketler:
grup çalışması,
hikaye,
mutluuk,
seminer
13 Mayıs 2014 Salı
Gidebilecek bir yerimiz var artık!
Yaşanabilecek gezegen bulundu Kepler-186f !
Kepler-186f adı verilen ve 500 ışık yılı uzaklığındaki bir güneşin
yörüngesinde dönen gezegen, dünyayla hemen hemen aynı büyüklüğe sahip. Gezegen,
güneşten, yüzeyinde suyun sıvı halinin oluşması için de tam gereken uzaklıkta.
Bu mesafe, hayatın oluşması için ideal sayılıyor.
NASA'dan uzay bilimci Elisa Quintana'ya göre gezegende dünyadakinden farklı bir hayat olabilir:
"Gezegen, dünyanın ikiz kardeşi değil, kuzeni sayılabilir. Dünyayla aynı özellikleri paylaşsa da güneşleri, çok farklı."
Kepler-186f'nin güneşi, bizimkinden daha küçük ve serin.
Ancak uzay bilimcilerine göre şimdiye kadar keşfedilen yüzlerce gezegenle kıyaslandığında yeni bulunan gezegen, dünyaya birçok açıdan daha yakın. Bazıları, kalın ve ezici atmosferlere sahip,
NASA'dan uzay bilimci Elisa Quintana'ya göre gezegende dünyadakinden farklı bir hayat olabilir:
"Gezegen, dünyanın ikiz kardeşi değil, kuzeni sayılabilir. Dünyayla aynı özellikleri paylaşsa da güneşleri, çok farklı."
Kepler-186f'nin güneşi, bizimkinden daha küçük ve serin.
Ancak uzay bilimcilerine göre şimdiye kadar keşfedilen yüzlerce gezegenle kıyaslandığında yeni bulunan gezegen, dünyaya birçok açıdan daha yakın. Bazıları, kalın ve ezici atmosferlere sahip,
12 Mayıs 2014 Pazartesi
“Çocuk Evlilikleri” Afiş Tasarım Yarışması Kazananları
“Çocuk Evlilikleri” Afiş Tasarım Yarışması Kazananları Belli Oldu
Toplumumuzun önemli bir gündemi olarak yer alan, çocukların çok erken yaşlarda evlendirilerek, ruhen ve sağlık açısından da büyük tehlikelerle karşı karşıya kalmasına sebep olan ve gelecek nesillere de olumsuz şekilde yansıyan bu evliliklerin sakıncaları ve sonuçlarını içeren bilinçlendirmenin vurgulanması amacıyla düzenlenen “Çocuk Evlilikleri” Afiş Tasarım Yarışması Kazananları geçtiğimiz günlerde belli oldu. Sosyal medyada da yeterince ilgi çeken bu sonuçları biraz geç de olsa yayınlamak istedik.
Birincilik Ödülü / Gizem Mehmetoğlu
7 Mayıs 2014 Çarşamba
İlginç Google arama soruları
Google'a Sorulan İlginç Sorular!
Google üzerinde yapılan aramalar nedeniyle saçma öneriler ile karşılaştığınız
muhtelemen olmuştur. Mesela Google üzerinden feysbuk aç gibi saçma bir öneri ile
karşılaşabiliyorsunuz. Bu Google'ın bilgisayarların ürettiği bir durum değil
kullanıcıların aramış olduğu bir durum. Google üzerinden yapılan saçma kelimeler
bitmek bilmiyor. Hem güldüren hem düşündüren saçma aramaların başında en çok
dikkat çekenler ise Lady Gaga, cinayet ve kedi konuları yer alıyor.
SearchFactory.com dergisinin hazırlamış olduğu Google arama sonuçlarında sizleri şaşırtacak saçma aramalardan bazılarına gelin birlikte göz atalım.
SearchFactory.com dergisinin hazırlamış olduğu Google arama sonuçlarında sizleri şaşırtacak saçma aramalardan bazılarına gelin birlikte göz atalım.
24 Nisan 2014 Perşembe
Büyük Ölüm
252 milyon sene önce dünyadaki canlıların neredeyse tümünün öldüğünü bilen bilimadamları bununla ilgili asteroidler, yanardağlar ya da kömür yangınları gibi farklı teoriler üretti. Ancak MIT’den bir araştırma ekibine göre, sorumlu, metan gazı üreten bir mikrop.
Massachusetts Technology Institute MIT ekibinin başı Daniel Rothman, büyük yanardağ patlamaları ve kimyasal değişimlerin aynı döneme denk gelmesinin iklimde ve okyanusların kimyasında önemli değişikliklere neden olduğunu söylüyor. Dünyanın tarihi açısından bir göz kırpış kadar kısa bir süre olan 60 bin yılda oluşan bu değişimler okyanus
20 Nisan 2014 Pazar
Eşya çılgınlığımız!..
Çulsuz bir primattan eşya bağımlısı bir istifçiye nasıl dönüştük?
Tür olarak insanı en doğru tanımlayan
özelliği eşya sahibi olmasıdır. Eşyalar yaşamı kolaylaştırır,
zenginleştirir, itibar kazandırır. Ama sahip olma dürtüsünü
dizginleyemeyen insan, istifleme yaparak hem psikolojisini bozar, hem de
doğayı kirletir. Kısaca günümüz insanı, eşyanın egemenliği altına
girmiş ve benliğini unutacak kadar eşya bağımlısı olmuştur.
New Scientist dergisindeki “eşya” başlıklı dosyada, eşyalarla olan tuhaf ilişkimiz, gereğinden fazla mal sahibi olma eğilimimiz, mülkiyetin geleceği ile ilgili ilginç görüşlere yer veriliyor.
İnsan, doğası gereği materyalisttir, fakat sahip olduğu taşınır ve taşınmaz mallarla kurduğu ilişki
Etiketler:
commodity_fetishism,
dışyapı,
eşya,
fenotipin,
flex,
istif,
labros,
mcbearty,
mcbrearty,
nesne,
özdeştirme,
printer,
socialtheory,
steketee
3 Nisan 2014 Perşembe
Lev Tolstoy ve Mutluluğun 3 Anahtarı
"Hayat bitmeyen bir mutluluk olmalıdır ve olabilir" düşüncesiyle, yaşamının sonuna kadar gerçek mutluluk ve
hakikat arayışıyla geçiren Tolstoy, "Öyleyse Ne Yapalım?" adlı eserinde mutlu yaşamın formülünü veriyor: "En yüce mutluluk üç şeyle elde edilir: çalışma, fedakârlık ve sevgi." Hayatını ve fikirlerini incelediğimizde, Lev Tolstoy'un bu üç şey için kafa yorduğunu ve çabaladığını görmemiz mümkündür. Mutluluğun bu üç anahtarını, farklı eserlerinden derlediğimiz ve anlamına göre birleştirdiğimiz, Tolstoy'un veciz sözlerinden anlamaya çalışalım:
19 Mart 2014 Çarşamba
Dünya İnsanlarından Büyüleyici Fotoğraflar
Güzelliğin dünyanın her yerinde, her renkte olabileceğinin birbirinden etkileyici portre fotoğrafıyla kanıtı...
1.
2.
3.
4.
8 Mart 2014 Cumartesi
Farklı Kültürler: Hindistan'da 'Kushti' Güreş
Birçok kültürde değişik şekillerde var olan güreş Hindistan'da 'Kushti' adıyla anılan geleneksel bir spor türü...
Üstelik ağır antrenman ve çeşitli yasaklarla dolu...
Hint güreşçileri, 'Guru' adı verilen bir usta tarafından eğitiliyor...
Üstelik ağır antrenman ve çeşitli yasaklarla dolu...
Hint güreşçileri, 'Guru' adı verilen bir usta tarafından eğitiliyor...
6 Şubat 2014 Perşembe
Hahaha, gülen gif , gülen gif resimleri , gif resimleri , kahkaha gifler
gülen gif - gülen gif resimleri - gif resimleri - kahkaha gifleri
Çekici olmayan yüzler unutulmuyor! (?)
Jena Üniversitesi'nin bilim insanları, çekici olmayan yüzlerin çekici olanlardan daha iyi hatırlandığını gösterdi.
Jena Üniversitesi'ndeki bilim adamları katılımcılara birkaç saniye çekici ve çekici olmayan yüz fotoğrafları gösterdi. Bir süre sonra tekrar fotoğrafların gösterildiği katılımcılara yüzlerden hangilerini hatırladıkları soruldu. Çekici olmayan yüzlerin akılda daha fazla kaldığı görüldü.
Ayırt edici hatlara sahip olmayan çekici yüzlerin akılda daha az kaldığının belirlenmesi, daha önce çekici yüzlerin daha iyi hatırlandığını düşünen bilim adamlarını da şaşırttı.
27 Ocak 2014 Pazartesi
Sürüyle beraber yaşayıp beraber yürüyorsak..
İnsan ağlaması gereken yerde ağlayamıyor, acı çekmesi gereken yerde en derinine kadar acısını çekemiyor, sevmesi gerektiğinde sevemiyorsa; bir sürüyle beraber yaşayıp beraber yürüyorsa, bir sürü gibi ağlıyor, bir sürü gibi seviyorsa, ne gereği var toprağa kök salmanın, bırakalım kendimizi bir çalılık olalım, yeşermeden yok olalım.
O, senden hiçbir şey istemez – dostluğunu bile..
'Aslında güzel bir tek başınalık içinde yaşayan insan ilişki kurabilir çünkü ilişki onun ihtiyacı değildir. O bir dilenci değildir, senden hiçbir şey istemez – dostluğunu bile. O vericidir. Kendi neşe, huzur, sükunet ve mutluluğunu paylaşır. İşte o zaman aşkın tadı bambaşka olur, işte o zaman bu bir paylaşımdır. Her iki kişi de tek başınalığın güzelliğini biliyorsa, o zaman aşk en üst noktasına erişir, bu nadiren mümkün olur. İşte o zaman aşkın başı göklere erer.'
17 Ocak 2014 Cuma
Yaşam içi çelişkiler..
Eflatun'a: ''İNSANOĞLUNUN SİZİ EN ÇOK ŞAŞIRTAN İKİ DAVRANIŞI NEDİR?'' diye sorduklarında Filozof tek tek sıralamış:
''Çocukluktan sıkılırlar; büyümek için acele ederler.
Ne var ki çocukluklarını özlerler.
Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler.
Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler.
Yarınlarından endişe ederken bugünü unuturlar.
Sonuçta , ne bugünü ne de yarını, yaşarlar.
Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarlar.
Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler.''
''Çocukluktan sıkılırlar; büyümek için acele ederler.
Ne var ki çocukluklarını özlerler.
Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler.
Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler.
Yarınlarından endişe ederken bugünü unuturlar.
Sonuçta , ne bugünü ne de yarını, yaşarlar.
Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarlar.
Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler.''
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)