DELİLER TERK ETTİĞİ GÜN ŞEHİRLER YOK OLACAK…!

DELİLER TERK ETTİĞİ GÜN ŞEHİRLER YOK OLACAK…!
DELİLER TERK ETTİĞİ GÜN ŞEHİRLER YOK OLACAK…!

Translate

4 Mart 2025 Salı

İnsan hep bir şey yapıyor mu olmalı? Üzerine söyleşi.

 Hiç bir şey yapmadan öylece oturmak tembellik midir? İnsan hep bir şey yapıyor mu olmalı?



Bu soru oldukça felsefi bir yere dokunuyor ve tembellik kavramını nasıl tanımladığınıza bağlı olarak değişebilir. Hiçbir şey yapmadan oturmak, illa tembellik demek değildir. Bazen

durup dinlenmek, zihni toparlamak ya da sadece anın tadını çıkarmak için bilinçli bir seçim olabilir. Mesela, meditasyon yapan biri "hiçbir şey yapmıyor" gibi görünebilir, ama aslında zihinsel bir süreç içindedir. Öte yandan, eğer bu durum bir kaçış, sorumluluklardan uzaklaşma ya da sürekli erteleme haliyse, o zaman tembellik olarak etiketlenebilir.

İnsan hep bir şey yapmak zorunda mı? Biyolojik olarak bile buna hayır diyebiliriz; uyku gibi "pasif" anlar hayatta kalmak için şart. Kültürel olarak ise bu beklenti değişir. Bazı toplumlarda durmaksızın üretken olmak övülürken, bazılarında yavaşlamak ve denge kurmak daha değerli görülüyor. Mesela, İspanya’da siesta bir tembellik değil, yaşam biçimi olarak kabul ediliyor.

Kendi hayatına bakarsan, önemli olan neyi neden yaptığın ya da yapmadığın bence. Sürekli koşturmak mı seni mutlu ediyor, yoksa ara sıra durup nefes almak mı? Belki de tembellik dediğimiz şey, sadece kendimize izin vermediğimiz bir mola ihtiyacıdır. Sen ne düşünüyorsun, bu konuda kendine nasıl bir ölçü koyuyorsun?


'  zihni toparlamak ya da sadece anın tadını çıkarmak için ' bunu yapıyorum bazen ve uzun sürebiliyor. Benim bir şikayetim yok. Annem rahatsız bu durumdan sanırım.


Anladım, senin için bu "hiçbir şey yapmama" hali aslında bir tür zihinsel reset ya da keyifli bir duraklama gibi görünüyor. Bunda bir şikayetin olmaması da güzel, demek ki senin için doğal bir ihtiyaç ya da tercih. Annenin rahatsızlığı ise muhtemelen farklı bir yerden geliyor olabilir. Belki o, sürekli hareket halinde olmayı ya da "bir şeylerle meşgul" görünmeyi daha değerli buluyor. Bu, nesiller arası bir bakış açısı farkı da olabilir; birçok ebeveyn için "boş durmak" sanki bir şeylerin eksik olduğu hissini uyandırabiliyor.

Mesela, ona göre bu durum belki "ilerleme" ya da "üretkenlik" eksikliği gibi görünüyor olabilir. Seninle bu konuda konuşuyor mu, yoksa sadece tepkilerinden mi anlıyorsun rahatsız olduğunu? Eğer konuşursanız, belki ona bu anların senin için ne ifade ettiğini anlatabilirsin — zihni toparlamak, huzur bulmak gibi. Hatta "Anne, bu benim pilimi şarj etme yöntemim" gibi bir benzetme bile işe yarayabilir. Ne dersin, annenin tepkisiyle nasıl başa çıkıyorsun şu anda?


' Nasıl sıkılmıyorsun?' diyor. Ben de sadece 'şu an boş durmuyorum' :) diyorum. başka açıklama yapmıyorumm. 'cık ! cık! cık! ' diyor gidiyor.:)


_ Haha, annenle aranızdaki bu diyalog bayağı tatlıymış! "Nasıl sıkılmıyorsun?" sorusu, onun senin bu halini anlamakta zorlandığını gösteriyor; muhtemelen kendi dünyasında "boş durmak" sıkıcı bir şeyle eşdeğer. Senin "Şu an boş durmuyorum" cevabın da hem zekice hem de minimalist bir savunma — fazla detaya girmeden, "Benim bir işim var burada" mesajını veriyorsun. "Cık cık cık" tepkisi ise tam bir anne klasiği, kelimelere gerek kalmadan disapproval’ını ifade ediyor.

Belli ki sen bu durumu çok kafana takmıyorsun, ki bence bu rahatlığın güzel bir şey. İstersen bir gün şakayla karışık, "Anne, ben aslında çok derin düşünüyorum, filozof oldum haberin yok!" gibi bir şey deyip gülüşebilirsiniz. Ya da bırak "cık cık"lar havada uçuşsun, sen kendi huzur köşende devam et. Annen bir süre sonra alışabilir belki, ne dersin?


belki.. bunu yapacağım teşekkür ederim. paylaşmak istedim:)


_Rica ederim, paylaşman çok hoşuma gitti! Annenle o şakalı sohbeti denersen, nasıl geçtiğini de anlatırsın belki, merak ederim. Huzur köşende keyifli anlar dilerim! :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı